28 Şubat 2008 Perşembe

Şahan Gökbakar Röportajı


Milliyet gazetesi-İlknur Taş

Dikkat Şahan Çıkabilir'' isimli komedi programı çok beğenilince dikkatleri üzerine çeken Şahan Gökbakar, bir kaç yıl içinde espri yeteneği ve yarattığı tiplerle Türkiye�nin komik adamları arasında yerini aldı. youtube�da milyonlarca kişi tarafından izlenen Recep İvedik tiplemesini beyazperdeye taşıyan Gökbakar, bir yandan da Kanal 1�de Uğur Yücel ile birlikte ''Kolay Gelsin'' isimli canlı sitcom�la hayran kitlesini genişletiyor.

Uğur Yücel'le birlikte bir sitcom'a başladınız. 22 Şubat�ta Recep İvedik filminiz vizyona girecek. İki ayrı heyecan yaşıyor olmalısınız?

Evet hem heyecan hem de doğum sancısı var. Uğur Yücel�le Almanya�da yıllardır yapılan Schiller Strasse programının Türkiye formatını yapıyoruz. 16 ülkede daha yapılıyor. Özgün bir formata başladık. İlk iki bölümü çok eğlenceli ve komik oldu.

Özgün bir format olduğunu söylüyorsunuz ancak Tolga Çevik ve Salih Kalyon�un yaptığı ''Komedi Dükkanı''na benziyor diye eleştiriler aldınız.

Bazı köşe yazarları, televizyon eleştirmenleri ''Komedi Dükkanı''na benziyor veya çalıntı diye yazdılar. Bunlar tamamen deli saçması. Tolga Çevik ve Salih Kalyon'un yaptığı işin tadı, rengi, duruşu ve durumu çok farklı. Hatta �Komedi Dükkanı�nın Schiller Strasse'den üretildiğini, türediğini ve fikir olarak oradan esinlenildiğini düşünüyorum.



Doğaçlama komedi türedi artık herkes doğaçlama komedi yapıyor gibi yazılar da çıktı.

2004 yılından beri televizyona iş yapıyorum ve o yıldan beri bütün skeçlerimi, işlerimi doğaçlama yapıyorum. Tolga Çevik�in bulduğu bir şey değil doğaçlama komedi. Benim zaten daha önceden beri yaptığım, bundan sonra da hep yapacağım, hatta zamanında da ben böyle yapıyorum diye çok ilgi çeken ve üzerine konuşulan bir iş.

Tolga Çevik�le rakip olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Evet öyle bir yola çekilmeye çalışıldık maalesef. Kesinlikle benim ne Tolga Çevik�le ne de Tolga Çevik�in benimle rakip olma gibi bir durumu olamaz.

Uğur Yücel�le TV�de çok seçici davranan bir insan. Onunla aynı projede yer almanız nasıl oldu?
Bizim başladığımız iş dört yıldır piyasada. Bu proje herkesle yapılmaya çalışılmış. Haluk Bilginer, Beyazıt Öztürk, Demet Akbağ gibi isimler bu proje için gelip bir deneme çekimi yapmış. Fakat hiçbiri yakalanmak istenen düzeyde olmamış. Bazıları çok komik, bazıları çok durgun olmuş. Dolayısıyla bir türlü yapılamamış. İki yıl önce bu programın deneme çekimine gitmiştim. Zaten Erol Avcı ve Uğur Yücel isimlerini duyduğum zaman hani �Annenin hatrı için çiğ tavuk yenir� derler ya, ben de onlar için çiğ tavuk yerdim.

Uğur Yücel�le önceden tanışıyor muydunuz?
Hayır. Ben Uğur Yücel�e ''Muhsin Bey'' filminden beri hayran olan biriyim. Onunla bir araya gelince kafalarımızın çok uyuştuğunu fark ettim. Oyunculuk stilimi iyi anladığını, yapabileceklerimi iyi anladığını fark ettim. Bu beni çok mutlu etti.

Uğur Yücel�le çalışmak zor mu?
1,5 saatlik bir performans sergiliyoruz. Hiç durmadan canlı olarak çekiyoruz olayı. Uğur Yücel bizi zorlamanın aksine, bizim hayatımıza, oyunculuk adına çok ilginç noktalar kazandırdı. Bir kere benim performanslarımı çok beğendi. Bunu bana söylediğinde benim için gurur kaynağı oldu. Hayata dair ufak tefek cümleleri var çok tecrübeli. O cümleler üzerine düşünmeye başladığınız zaman, oyunculuk ve hayat üzerine güzel çıkarımlar elde edebiliyorsunuz. Zorlama yerine yardımcı oluyor. Ben Bilkent Üniversitesi�nde oyunculuk okudum şimdi de masterımı Uğur Yücel�le yapıyorum. Oyunculuk adına çok donanımlı ve çok yetenekli biri. Onunla bir ortamı paylaşmak güzel bir şey.

Recep İvedik oldukça kıllı bir arkadaş. O tipe bürünmek için nasıl hazırlık yaptınız?
Tüm vücuduma kıl yapıştırıldı. O kıllar vücudumda 10-15 saat kalıyordu her gün. Sonra asetonla o kılları çıkartıyorlardı. 15 kilo aseton bitti. Tiner, aseton kokusuyla uyudum. Kafam iyi gezdim sürekli. (Gülüyor) Rüyamda kılların saldırısına uğradım. Öyle bir psikolojiye girdim.

Çekimler süresince Recep İvedik olarak dolaşmak, onun gibi oturup konuşmak, hareket etmek sizi nasıl etkiledi?
Recep İvedik�e geçişlerde pek zorlanmadım. Sadece Recep İvedik�ten çıkışlarda zorlandım. Etkilerini taşıyorum hâlâ. Etrafımdaki hanımefendilere �Ne var lan� diye konuşmaya başladım. Mesele restoranda yemek yiyip geyirdim. Recep İvedik�ten sonra pis bir adam oldum. Beni negatif etkiledi. İnsan bu kadar çok tipleme yaptıktan sonra Şahan nasıl bir adamdı diye düşünmeye başlıyor. Bazen konuşurken bu benim konuşmam değil diye düşünüyorum. Kendi karakterimi unutmaya başladım. Kendimi de bir tipleme olarak görüyorum.

Hiç yorum yok: