20 Ocak 2008 Pazar

burak hakkı ve sema şimşek'ten örnek birliktelik

Podyumun Dünyasının Örnek Çifti Sema Şimşek ile Burak Hakkı, İki Ay Sonra Bebek Sahibi Olacak.



PODYUMUN DÜNYASININ ÖRNEK ÇİFTİ SEMA ŞİMŞEK İLE BURAK HAKKI, İKİ AY SONRA BEBEK SAHİBİ OLACAK.

'Rüzgar' adını verdikleri oğullarını kucaklarına alacakları günü iple çeken çift, 'İkinci bebeği de düşünüyoruz. Çünkü aydınlık bir gelecek için bizim gibiler çoğalmalı' diyor. Bugüne kadar kavga etmediklerini söyleyen Burak Hakkı, 'Evlendiğimizden bu yana sesimizi dahi yükseltmedik. Olay sıcakken konuşmayı kapatıp,geçtikten sonra konuşmayı tercih ettik' diye konuştu.

Podyum dünyasının örnek çifti Sema Şimşek ile Burak Hakkı, iki ay sonra bebek sahibi olacak. 'Rüzgar' adını verdikleri oğullarını kucaklarına alacakları günü iple çeken çift, 'İkinci bebeği de düşünüyoruz. Çünkü aydınlık bir gelecek için bizim gibiler çoğalmalı' diyor.

Kaç yıllık evlisiniz?

- Sema Şimşek: Yedi yıl olacak.

Bu camiada parmakla gösterilen bir çiftsiniz. Bunun sırrı nedir?

- S.Ş: Biz her şeyden önce birbirini çok iyi tanıyan, iki iyi arkadaşız. Bir ilişkide en önemli şey budur. Bunun dışında ilişkimiz başladığı günden beri Burak ile birbirimize çok dürüst davrandık. Sevgiliyken birbirimizi nasıl kabul ettiysek, evlendikten sonra da asla birbirimizi değiştirmeye çalışmadık.

Hiç kavga etmez misiniz?

- Burak Hakkı: Hayır. Biz birbirimize evlendiğimizden bu yana sesimizi dahi yükseltmedik. Olay sıcakken konuşmayı kapatıp, hep zaman geçtikten sonra konuşmayı tercih ettik.

- S.Ş: Ya da çok kızgın anımızda birbirimize mektup yazdık. Mektup yazarken düşünerek yazıyorsunuz. Bir gün bir şeye kızdım ve ağlamaya başladım. Burak'ın beni ağlarken görmesini istemediğim için ona mektup yazdım. Sonra sabah o mektubun arkasına Burak'ın da kendi düşüncelerini yazdığını gördüm. Ve o satırları okuyunca ona hak verdim.

Bu evliliğe dair ilginç tesadüfler mi var yoksa?

- S.Ş: Evet. 23 Nisan 1996 yılında, Galatasaray Lisesi'nde Derishow'un bir defilesini yapmıştık. O zamanlar Burak ile sevgili bile değildik. Konsept gereği davetiyelere defileye katılan herkesin çocukluk fotoğrafları basılmıştı. Bizim Burak ile resmimiz yan yana basılmış mesela. Sonra o defilede Başak Gürsoy bizi ikili yapmış ve el ele podyumda yürütmüştü. Sonra bütün defilelerde hep Burak ile eş oldum. Burak çocukluğunu ablasının evinde geçirmiş. O ev de bizim oturduğumuz evin bir arka sokağındaydı. Yani bizim bir araya gelmemiz kaçınılmazdı.

Şöhret evliliklerinde hep şu sorun yaşanır; 'Eşim benim şöhretimi kaldıramadı.' Sizde hiç yaşanmadı mı bu kaldıramama durumu?

- B.H: Bunlar egosu çok yüksek insanlara ait cümlelerdir. Bir insan 'ben' diye başlarsa cümleye, o çok büyük bir ego göstergesidir. Birey olarak egolarımızı bir yere koymamız lazım. Egoyu ne kadar çok içimize atarsak, hayatta o kadar çok mutlu olabiliriz. Evet, biz üzerinize çok fazla ego yüklenilen bir iş yapıyoruz. Mümkün olduğu kadar bundan sıyrılmak lazım. Sen önce neydin, şu anda nesin? Bunu bilmek gerek. Samimi, doğal olacaksın.

Gelelim bebeğe... Planlı, programlı bir bebek oldu galiba...

- S.Ş: Çocuk sahibi olmak için acele etmek istemedim, çünkü Burak'ın hazır olmasını bekledim. Biz kadınlar bu güdüyle doğuyoruz. O yüzden bir erkeğin babalığa hazır olması çok önemli.

- B.H: 2003-2004 yılına kadar kendimi hazır hissetmiyordum. Çünkü o ana kadar çocuk benim için çok büyük sorumluluktu. 'Gurbet Kadını' dizisinin çekimlerinde hazır olduğumu hissettim. Yönetmenimizin çocuğu vardı. Onun sevgisini görünce yüreğim cız etti ve o an Sema ile kararlaştırdık. Ve bir yıl içinde de hamile kaldı.

Siz zaten hep hazırdınız Sema Hanım, değil mi?

- S.Ş: Tabii. Ben anaç, klasik ev kadınıyım.

Aman pek de ev kadını olmayın. Sonra loğusa avcıları çıkıverir ortaya, mutluluğunuz bozulmasın!

- S.Ş: Ben asla kendimi ve kocamı ihmal etmem.

Doğuma ne kadar kaldı?

- S.Ş: İki aydan az bir zaman kaldı. Yedinci ayımı geçtim.

Kaç kilo aldınız?

- S.Ş: 5,5 kilo aldım. Ama benim iç karnım büyük. Ayrıca da kilo alacağım diye bir endişem yok. Her şeyi yiyorum. Oğlum için ne gerekliyse alıyorum.

Oğlunuzun adı Rüzgar olacak değil mi?

- S.Ş: Evet. Bu isim bana güzel gelmişti. Burak'a ben teklif etmiştim, o da beğendi.

Rüzgar'ı ultrasonda ilk gördüğünüz an ne hissettiniz?

- S.Ş: Yüzünü, burnunu görünce şok geçirdim. Çok ağladım.

İkinci bebek desem...

- B.H: Bugünkü aklım olsaydı, ilk evlendiğimizde hemen çocuk yapar, şu an dördüncü çocuğumu kucağıma alırdım.

- S.Ş: Kesinlikle. Bizim gibilerin çok çocuk yapması, üremesi lazım. Bilinçli bir toplum, aydınlık bir gelecek için bunu yapmalıyız, çoğalmalıyız. Şu anda üçüncü ya da en azından ikinci çocuğuma hamile olmayı isterdim. Dolayısıyla ikinci bebeği de düşünüyoruz.

Dadı istemiyorum

- Biliyorsunuz, bir dönem Ebru Şallı 'Önce kocam, sonra da çocuğum gelir' demişti, ama yanlış anlaşıldı.

S.Ş: Aslında Ebru, çocuğu oldu diye kadınların kendisini bırakmaması gerektiğini ifade etmeye çalıştı. Ama bu yanlış anlaşıldı. Doğum sonrası, gerçekten erkeğin kendini yalnız hissettiği ve ilgiye ihtiyaç duyduğu bir dönemdir. Ne olursa olsun erkeğin kendisini yalnız ya da soyutlanmış hissetmemesi gerek.

B.H: Mesela erkek, doğum sonrası ev içinde kendini fazlalık hissetmemeli. Yani 'Aman ortalık pek telaşlı, ben biraz dışarı çıkayım' durumu olmamalı.

S.Ş: Babaanne, anneanne ve dedeler tabii ki torunlarını sevecekler, tabii ki bizi sık sık ziyaret edecekler. Ama yatıya kalmalarını istemiyorum. O çocuk bizim hamurumuzla yoğrulmalı. Dadı da istemiyorum. Oğlumuzu biz

2 yorum:

Adsız dedi ki...

allah mutluluklarını dahada arttırsın kıskanılacak ve aynı zamanda örnek bir çift ikisinide çok beyeniyorumama diziyi hastayım inşalahbol bol çoçuklarınız olur sizler gibi asil oglunuzun ismi çok güzel alah analı babalı büyütsün ona nazar deymesin zizin uykularınız kaçmasınevinizden ve kalbinizden neşe mutluluk eksik olmasın ALAHA EMENET OLUN

Adsız dedi ki...

yha ben ne diyim aslı tandoğanla birlikte olmalarını istiodum ama bebek olunca artık ne yapalım kardeşim Allah mutluluklarını bozmaz inş