4 Nisan 2008 Cuma

Sezonun reyting rekoru kırıldı

Biz bu Chelsea ’yi orada da yeneriz. Kulağa hiç garip gelmiyor değil mi? İşte asıl başarı budur, buradadır. Hepimizin içindeki bu özgüvendir Fenerbahçe ’nin bu sezon ortaya koyduğu müthiş çıkışın kanıtı. Artık hiçbir Fenerbahçe taraftarı, karşılarında hangi takım olduğuna bakmıyor. Konuştuğum bütün Fenerbahçeliler , Chelsea ’ye kendi sahalarında da en az iki tane atacağımıza inanıyor. Bu çok önemli başarıda imzası olanların önünde saygıyla eğiliyorum.

Yaprak Dökümü ’nü de geçti

Doğuştan Fenerbahçeli olarak, maçın bitiş düdüğünden beri kendimi adeta bir bayram sevinciyle dolu hissediyorum. Fenerbahçe gerçekten de büyük iş yaptı. Fener ’in başarısı, sadece sahada bir dünya devini devirmekle de kalmadı. Sarı -lacivertli takım, 2007-2008 ekran liginin reyting rekoruna da imza attı. Ne diziler, ne yarışmalar, ne de diğer bütün karşılaşmalar... Hiçbiri Fenerbahçe ’nin çarşamba gecesi aldığı reytingin yanına yaklaşamadı. Üstelik aynı gece ekranda Yaprak Dökümü gibi bir şampiyon vardı. Ancak bu sezon karşısına kim çıkarsa çıksın yere seren Yaprak Dökümü bile Fenerbahçe ’ye şapka çıkarttı. Bu inancın zaferidir. Adım adım gelinen bu başarı çıtası, önümüzdeki yıllarda daha da yukarıları çıkacak, dünyanın en büyük kupalarını Türkiye ’ye getirecektir. Helal olsun...

*****

Cem Yılmaz ’ın babası Kısmet’i beklerken...

Cem Yılmaz , Nebil Özgentürk ’ün hazırlayıp sunduğu Türkiye ’nin Hatıra Defteri adlı belgesel serisi için çektiği kısa filmle belgeselciliğe soyundu. Yılmaz’ın 10 dakikalık kısa filmi, yaşanmış bir aile hikayesine dayanıyor. Dünyayı dolaşan ilk Türk denizcisi olan Sadun Boro , 1965 yılında başladığı dünya turunu 1968 yazında noktalamıştı.

Yaşanmış bir hikaye

Boro ’nun ve 10.5 metrelik yelkenlisi Kısmet’in dönüşünü Hürriyet günler öncesinden duyurdu. Kısmet’i, denizde ve karada büyük kalabalıklar karşıladı. Karşılamaya heveslenenlerden iki kişi de Cem Yılmaz ’ın babası Arif Yılmaz ve dayısı Mehmet Küçükdurmaz’dı. İkisinin de denizcilikle hiçbir alakaları yoktu. Yüzme dahi bilmiyorlardı. Sadun Boro hadisesi o zamanlar bir milli dava muamelesi görüyordu. Cem Yılmaz ’ın babası ve dayısı, üstelik biraz da içkiliyken Sadun Boro ’yu karşılamaya karar verdiler. Sarayburnu ’na gidip hüvviyet cüzdanlarını rehin bırakarak bir sandal kiraladılar. Dolmabahçe ’ye ulaşmaya ve Kısmet’e yaklaşmaya çalışacaklardı. Fakat rüzgar ve akıntı onları açığa sürükledi. Üç saat boyunca denizde sürüklendiler. Sadun Boro ’yu karşılayamadılar. Kendilerini karaya zor attılar. Ve üç yılda on binlerce mil yapan adamı karşılamak için üç saatte üç mil yapamadan geri döndüler. Dahası, döndüklerinde bir saatliğine kiraladıkları sandalın ekstra maliyetini karşılayamamış ve nüfus cüzdanlarını sandalcıya kaptırmışlardı. İşte babası ile dayısının bu hikayesi Cem Yılmaz ’ın kısa filmine konu oldu. Filmde belgeselci rolüne giren Cem Yılmaz , babası ve dayısıyla röportajlar yaptı.

Dokunaklı öyküler...

Kısa filmde Sadun Boro ’nun Türkiye ’ye döndüğü günün belgesel görüntüleri yer alıyor. Belgeselin diğer konu başlıkları, Türk bayrağına sarılan Erzurum şehidi Rum sürgünü Vasil ile eşkıyaların sonuncusu Koçero ’nun dokunaklı öyküleri, mezarı bir demiryolunda olan, bir demiryolu önderi , büyükelçi Behiç Erkin , Eşekli Kütüphane’nin şaşırtıcı hikayesi ve “acı vatan Almanya ” yolcularımızın Tophane ’deki bilinmeyen heykeli olarak sıralanıyor. Türkiye ’nin Hatıra Defteri ’nin 8. bölümü, bu gece saat 20.30’da CNN TÜRK ekranında yayınlanıyor. Kaçırmayın...

*****

GÜNÜN DİYALOĞU

ERTEM ŞENER : Bu arada, Beyaz hala trafikteymiş.

MEHMET ALİ ERBİL : Pendik ’e gitsin o, biz onu oradan alırız.

UĞUR DÜNDAR : Bu İstanbul trafiği, Beyaz’ı bile kara yapar. (Maçtan.)

*****

GÜNÜN DİYALOĞU

CENGİZ ÇANDAR : Değerli izleyiciler, yarın akşam Yorum Farkı ’nda tekrar birlikte olabilmek dileğiyle hepinize iyi akşamlar.

EMRE KONGAR : Yorum Farkı ’nı koruyabilirsek devam edeceğiz...

(Yorum Farkı ’ndan.)

2008-04-04 Vatan

Hiç yorum yok: