4 Nisan 2008 Cuma

Diziler, Ege insanını tanımıyor

Diziler, Ege insanını tanımıyor

Televizyon dizilerinde yöresel ağızların tam olarak yansıtılamadığı, dikkatli izleyicilerin gözünden kaçmayan bir gerçek. Bir Karadeniz dizisini seyrederken konuşmaların Doğu şivesine, Doğu dizisinde ise İstanbul şivesine kaçtığına şahit oluyoruz sık sık.

Ege şivesi ise bir türlü oturtulamadı; atv `nin yeni dizisi `Limon Ağacı`nda olduğu gibi. Cumartesi gecesi ilk bölümüyle ekrana gelen Limon Ağacı, konusu çok da bildik bir dizi aslında. Holding patronu genç ile onun şirketinde çalışan kasabalı bir genç kızın biraz komik biraz dram eklenmiş hikâyesi. Sinan Çetin imzalı dizide Serenay Sarıkaya kasabalı kız Peri`yi, Kaan Urgancıoğlu holding patronu Kaan `ı, Bülent Kayabaş kızın babasını oynuyor. Peri tiplemesi başarılı aslında, saf gibi duruyor; ama külyutmaz, inatçı, aynı zamanda komik. Dizide dikkati çeken şey ise Ege bölgesini konu alan çoğu film ve dizinin düştüğü temel yanlış. Yapımcılar, birkaç yıldır keşfettikleri Ege `nin insanını çözemiyor. Çok kolaymış gibi duran Ege şivesi, doğal şekliyle dizilerde ve filmlerde yer almıyor. Roller, zorlama konuşmalarla sırıtıyor. Son yılların en iyi filmlerinden Babam ve Oğlum `da da durum farklı değildi. Usta oyuncular Hümeyra , Çetin Tekindor ve Yetkin Dikinciler bile şive konusunda başarısızdılar. Limon Ağacı`nda da aynı durum söz konusu. Bülent Kayabaş Egeli gibi konuşamıyor; eşi rolündeki oyuncu da. Hele iki oğlunun konuşması!..

Sadece şive değil, yansıtılan tavır da yanlış. Galiba yapımcılar, bu bölgenin insanını Karadenizlinin Ege şivesiyle konuşanı zannediyor. Babam ve Oğlum `daki Hümeyra `nın tavrı ne kadar bir Ege kadınına uymuyorsa, Limon Ağacı`nda Peri`nin annesinin tavrı da öyle. Yerinde duramayan, aceleci bir tip, çığlık çığlığa koşturuyor. Bu bölgede birazcık bulunan herkes bilir ki hiçbir Ege kadını böyle davranmaz. Bir söz söylemeden, bir işe başlamadan durur, düşünür. Bir yerden kalkıp bir yere gitmesi bile zaman alır. Bu dinginlik, o oyunlarına bile sinmiştir.

İyi örnekler de var...

Ahmet Uluçay `ın `Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak ` ve Yüksel Aksu `nun `Dondurmam Gaymak ` filmleri, yukarıda değindiğimiz problemi yaşamadılar, çünkü oyuncuları büyük ölçüde bölge insanından seçtiler. Dondurmam Gaymak `ın başrol oyuncusu Turan Özdemir bu bölgenin insanıydı. Uluçay `ın rol verdiği iki genç çocuk da Tavşanlı `nın Tepecik köyündendi ve doğal halleriyle seyirciyi büyülemişlerdi. Diziler, tabii ki reyting kaygısıyla tanınmış oyunculara rol veriyor. Fakat en azından yardımcı rollerde yerel halktan insanlara görev verebilirler. Mesela Peri`nin iki erkek kardeşi Göcek `ten seçilebilirdi. Dizi ve film yapımcılarının Ege bölgesini keşfetmesi, her bakımdan çok sevindirici. Fakat yanlış örnekler, bu zengin malzemeyi daha baştan tüketmek anlamına gelebilir.

Hiç yorum yok: