23 Temmuz 2008 Çarşamba

Takı, kadında ilk göze çarpan şey olmamalı!

Resim Resim

Takı, kadında ilk göze çarpan şey olmamalı!

'Dudaktan Kalbe' dizisinin 'Prenses Cavidan'ı Özge Özder Goldİstanbul dergisine mücevher tutkusunu anlattı. Mücevherin insanın kişiliğini yansıttığını belirten güzel oyuncu, "Takılarım beni anlatmalıdır" dedi..

Özge Özder son dönemin adından en çok söz ettiren oyuncularından biri. 'Dudaktan Kalbe' dizisinde canlandırdığı 'Prenses Cavidan' karakteriyle adını geniş kitlelere duyuran oyuncu, bir yandan da tiyatro projelerinde yer alıyor. 'Dudaktan Kalbe'de giydiği kıyafetler ve taktığı şık takılarla göz dolduran Özder, gerçek hayatta sadelikten yana olduğunu söylüyor. Mücevherdeki tercihlerini ise şöyle anlatıyor:

ZARİF VE NAİF OLMALI!
* Mücevherle aranız nasıl? Ne tür takılar takarsınız?
Eskiden altından ya da pahalı takılardan hoşlanmazdım çünkü bana anlamsız gelirdi. 'Kime göre ya da neye göre değerli bu taş?' diye düşünürdüm. Ama 20'li yaşlarımı geride bırakınca mücevherden çok hoşlanmaya başladığımı fark ettim. Özellikle pırlanta beni büyülüyor. Takının, kadına asalet katan şık bir ayrıntı olduğunu düşünüyorum. Ama bence en önemli ayrıntı; takıyı yerine göre kullanmak ve insanların gözüne sokmak için takılmış hissi uyandırmamak. Ne taktığı ve nerede kullandığı insanın kişilik yapısını da ele veriyor. Ben beyaz altın haricinde altın takmıyorum. Genelde gösterişli ve büyük takılardan kaçıp, daha zarif ve naif tasarımları tercih ediyorum. Takı; bir kadında ilk göze çarpan şey olmamalı. Kadını tamamlayan, kadın olmanın ayrıcalığını vurgulayan ve zarafete hizmet eden bir tamamlayıcı olmalı.

NAZARLIĞIM UĞURLU!
* En çok hangi takıları kullanıyorsunuz?
Tiyatroda ve çekimler sırasında sürekli çıkartmak zorunda oluğum için kaybederim korkusuyla pek fazla takı takmıyorum. Alyansımı, nazarlıklı bilekliğimi ve pırlantalı saatimi ise hiç çıkartmıyorum. Ama benim kullandığım takılar hep beyaz altın ve pırlanta üzerine.

* Uğur getirdiğine inandığınız bir takınız var mı?
Evet. İlk paramla kendime aldığım taşlı, beyaz altın nazarlık şeklindeki bilekliğim.

* Şu ana kadar aldığınız en değerli mücevher neydi?
Eşim Tansel Öngel'in 30. yaşgünü partimde bana hediye ettiği, üzerinde 48 pırlanta olan beyaz altın kolye. Onu takarken bana, "Beraber geçireceğimiz her yıl için bir pırlanta" demesi ve ilk defa bir kadına böyle bir hediye almanın heyecanıyla ellerinin titremesi unutulacak gibi değildi. Çok kıymetli bir hediye.

NOSTALJİYİ SEVERİM!
* Mücevher alırken nelere dikkat edersiniz?
Beni anlatmasına.

* Aile yadigarı olan bir takınız var mı?
Yok maalesef. Ama "Büyük büyükannemden bana kaldı" diyerek etrafta nostaljik bir takıyla dolaşmayı gerçekten çok isterdim. Bence, gizemli bir tarafı oluyor böyle takıların. AslıTandoğan GözdeKansu AslıTandoğan GözdeKansu

5 Temmuz 2008 Cumartesi

Dudaktan Kalbe'nin Lamiası Yazı Amerikada Geçirecek



Ünlüler arasında yeni moda yazın Amerika`ya gitmek... Aslı Tandoğan, Özge Özder ve Gözde Kansu İngilizce öğrenmek için ABD yolcusu olacak..

Diziler yaz tatiline girdi, dizi yıldızları da gerek eğitim, gerekse gezmek için bir bir kendini yurtdışına atmaya başladı. Şimdi Amerika yolcularının başında `Dudaktan Kalbe ` dizisinin üç güzeli bulunuyor. Dizide birbiriyle hiç anlaşamayan üç genç kadın oyuncu, yaz tatillerini New York `ta birlikte geçirecek. Aslı Tandoğan , Özge Özder ve Gözde Kansu 1.5 boyunca New York `ta bir dil okuluna gidip birlikte aynı yurtta kalacak. Kurstan arta kalan zamanlarında da turistik gezilere katılacaklar. Bu arada New York `a gitmeyi planlayan dizi ve sinema oyuncuları, bu üç güzelle de sınırlı kalmayacak. Önceki yıllarda yaz tatilini Amerika `da geçiren başarılı aktör Kenan İmirzalıoğlu ve `Binbir Gece ` dizisiyle yıldızı iyice parlayan Bergüzar Korel de ABD yolcusu olacak.

GÖRÜŞECEKLER!

Dönem dönem Amerika `da yaşayan dizi oyuncuları Murat Han ve Timuçin Esen bu yaz da Los Angeles ve New York `a gidecek. İki yıldır yılın büyük bölümünü Amerika `da geçiren Sanem Çelik `in dışında Meltem Cumbul da kısa bir süre için yine ABD `ye gidecek. Meltem Cumbul `un Amerika `da film görüşmelerinde bulunacağı söyleniyor.

Dudaktan Kalbe `nin Prensesi Cavidan 'dan ilginç sözler.



Dudaktan Kalbe `nin Prenses Cavidan `ından ilginç sözler. Televizyonda görselliğin şart olduğunu söyleyen "Dudaktan Kalbe " dizisinin Prenses Cavidan `ı "Yapımcılar sadece starlarla ve şarkıcılarla işlerin yürümediğini anladı. Kamera gerçeği gösteriyor" dedi.

Özge Özder "i tanıyabilir miyiz?

1978 Ankara doğumluyum. Ankara `da doğup büyüdüm. Ailenin tek evladıyım. Anneannemler, teyzemlerle çok zaman geçirdim. Piknikler yapan, saklambaç oynayan, ağaçlara tırmanan mutlu bir kız çocuğuydum.

Doğayla iç içe büyümüş bir çocuk ileriki zamanlarda hırçınlık ve bencillikten nasibini aldı mı?

Naif bir çocuktum, hassastım. Bana vuranlara bile karşılık vermezdim.

Aslında merak ettiğim şu, o kırılgan kız büyüyüp kurtlar sofrasında (!) kuzu olmaktan nasıl kurtuldu?

Annemin gayretiyle, koç burcunun lider ruhu bende açığa çıktı. Sayesinde özgüvenin ne demek olduğunu öğrendim. Çok cesurum. Çok mükemmeliyetçiyim. Ayrıntılara çok takılırım.

BURAK HAKKI İYİ BİR İNSANOyuncu olmayı ilk ne zaman kafanıza koymuştunuz?

Lisede okurken. Ailem kararıma saygı duydu. Okulu bitireli 8 yıl oldu. Okul hocalarımızdan biri BKM `de bir oyun yapıyordu. bana telefon etti; "Gelir misin?" dedi, "Gelirim" dedim. Tek başıma buraya geldim.

`Dudaktan Kalbe `deki rol arkadaşınız Burak Hakkı , ne tür oyuncular arasında yer alıyor?

Burak da çok çok iyi bir insandır. Her şeyden önce iyi insan olmayı kendine ilke edinmiş bir adam. Burak kimsenin üstüne basmaz. Eşi de çok tatlı.

Sırf, güzel bir yüz ve çekici bir fiziğe sahip diye başrol verilen genç oyuncular hakkında ne düşünüyorsunuz?

BAZILARI KURS BİTİRMİŞ

Televizyonda görsellik şart. Atıyorum; renkli göz veya güzel bir yüz istiyor kamera. Azıcık bir yeteneği varsa bu özelliklere sahip o kişi başrolde oynuyor. Türkiye `nin dört bir yanında kim bilir ne hayalleri, ne yetenekleri olan insanlar var. Benim istediğim şu, böyle büyük bir şans verilmişse onlara, mesleklerine saygı duymalı ve kendilerini eğitmeliler. Biz dört sene üniversite eğitimi alırken, onlar liseyi bitirip, bir ayda bilmem ne kursundan mezun olduktan sonra pat diye işe giriyorlar. Üzerine bir de para alıyorlar, üstelik dokuz tekrarla yönetmen onlara yardımcı oluyor. Oyuncu koçundan da ders alıyorlar. Bir ekip, o kişi için uğraşırken, onun da kendini ilerletmesi gerek.

Zamanla her şey anlaşılacak değil mi?

Yapımcılar sadece starlarla, şarkıcılarla bu işin gitmeyeceğini anladı. Hiç şarkıcıdan stardan oyuncu olur mu. Kamerada ne kadar kötü olursanız o kadar belli oluyor, ne kadar iyi olursanız o kadar iyi olduğunuz ortaya çıkıyor.

LAMiA DA CAViDAN DA SUÇSUZSokaktaki insanlar, `Prenses Cavidan ` karakteriyle ilgili ne düşünüyor dersiniz?

Bu karakter Türkiye `de belli bir kesime hitap ediyor. Hitap ettiği kesim, "Hareketleri çok şık, çok mesafeli... En çok onu seviyoruz" diyorlar. Diğer kesim ise, "Her şeyi var zaten. Kenan da onun olmasın" görüşünde... br />

Prenses Cavidan Kenan `ı gerçekten de seviyor mu?

Leyla , Melek , Lamia ve ben... Dört karakterle de birlikteymiş Kenan . Bizi Kenan baştan çıkardı. Kenan , Lamia `ya aşık olduğunu anlamadı. Evlilik kararından sonra da "Lamia `ya aşıkmışım" dedi. Geri dönüşü yoktu. Bu durumda ne Lamia kabahatli, ne de Cavidan ...

HIRSLI DEĞiLiM ÇOK AZiMLiYiM

Hakkımı savunmayı severim, bir haksızlık anında en önce sesini yükselten biriyim. Azimle hırs karıştırılıyor. Azim iyi bir şey, azimliyim. Hırs küpü olursanız, hiçbir zaman mutlu olamazsınız. Çünkü sizden daha iyileri hep vardır. Şu anda olduğum yerden çok memnunum. Tek çocuk olmama rağmen kıskanç değilim. Ben, sadece kendime kızabilirim. Aynı oyunu bir başkası benden daha iyi oynuyorsa sadece kendime çatarım. Sette iş esnasında kaprisli biri değilim. Kapris, ancak anneye ve eşe yapılıyor.

Dudaktan Kalbe'nin Sezon Finali morallaeri bozdu.


Dudaktan Kalbe'nin Sezon Finali morallaeri bozdu... Aslında pasif ve ne yapacağını bilemeyecek kadar çaresiz Lamia `dan daha fazlasını beklemek komik olurdu. Kızım; sevdiğin, uğruna bütün dünyayı karşına aldığın adam gelmiş, `Gel benimle` diyor. Sen hâlâ Cemil `e bakıyorsun. Yüzünde yine aynı anlamsız ve boş bakış... `Anne saçımı çektiler, topumu aldılar` mimikleri... Tamam, seni böyle kabul ettik, izliyoruz da ama bir kere de cesaret göster be kızım... Ayrıca diziyi bu karar aşamasında bitirmek çok eski bir numara. Önümüzdeki sezonu iple falan çektirmeyecek bu taktikler. Çünkü artık hemen hepimiz için Lamia , Hüseyin Kenan `ın elini tutsa da bir, tutmasa da... Üstelik hepimiz Lamia `nın buna cesaret edemeyeceğini düşünüyoruz. İşte bu noktada Lamia `yı farklı hareket ettirmeliydiniz. Lamia , sevdiği adamın elini tutuvermeliydi. Bu hareketi yapsa diğerlerinin ne tepki vereceğini inanın daha çok merak ederdik.